Şiirlerim
SELAM OLSUN
Hiç bir korkağı yoktur ki dünyanın
Kendisinden daha korkağını bulmasın,
Ta ki fırlayıp harekete geçene,
Kendini kurtarmaya
Karar verene kadar.
Korku doğal bir reflekstir,
Vardır yaradılıştan.
Bir de;
Zalimler ve kötüler,
Korkuyu körükleyen,
Hep almak ve de almak,
Patlarcasına büyümek hevesiyle,
Çalıp çırpan, doymayan,
Ekmeğimizle, ailemizle,
Dinimizle, inancımızla, mezhebimizle,
İstikrar ve paramız-mülkümüz ile,
Güneş değmez, yağmur değmez
Denen bir kötü “yer” ile,
Allah ile, cehennem ile
Korkutanlar vardır.
Bunlara karşı, sen sen ol
Yen korkunu, cesur ol.
Kurtul içindeki korkundan,
Dışındaki korkutandan.
Korkma, Allah ile korkutandan !
Zalim ve kötü değilsen,
İnanansan,
Okuyor, anlıyor, üretiyor,
Değer katıyor, vergi veriyorsan,
Yardım ediyor, paylaşıyorsan,
Asker olup düşmanla savaşıyorsan,
Vatandaş ve alim olup,
Devletine, milletine,
İnsanlığa hizmet ediyorsan,
Şükretmeyi biliyor,
Sadece yaratana kul oluyorsan,
Bil ki,
O’nun aradığı sensin.
Korkuttularsa seni,
Bilmediğinden,
Korktuysan ve sustuysan bile,
Sal coşkuyu içine !
Kalk ayağa !
Dik dur, kıpırdan ve davran !
Bir hareket yap, iyisinden,
Şu Çılgın Türklerin
Yedi düvele ettiğinden.
Kamu malını yiyene,
Sahibine ulaştırmayana,
Hakkını çalana, dinini bozana,
Hak ile arana girene
Hesap sor, soru sor !
Sal korkuyu onlara!
Yeme yetim hakkını!
İste, hakkın-rızkın olanı!
Yedirme kendi hakkını!
Kavuş Hak’ka aracısız,
Lekesiz, tertemiz.
Boğazına dayanmış hançer
Şah damarına çöker,
Yine de yoktur korkudan eser.
Esir olmak ölmekten beter,
Sen de bezmek ne gezer.
Türk’ün adı yeter,
Ardından gelecek zafer.
Sen Türk oğlusun, kızısın,
Savun kendini, cesursun.
Damarında akan asil kan
Bil ki yeter sana,
Korkulardan kurtulmana,
Korkutanı ve zalimi
Korkutmana, kovmana,
İnsan gibi yaşamana.
Onlar yürüdülerse üstüne
Beraberce bir yolda,
Sen de yürü kendi yolunda.
Fırtına çıksa önüne
Korkma !
Şahittir tarih sana.
Sen, tarih yazan efsanesin !
Yalnız değilsin !
Sen, yıldırımlar yaratan
Bir ırkın evladısın.
Sen, cihana ün salan,
Şanlı kahramanlardansın.
Yıldırıma tayfuna
Korkusuzca saldıran,
Barış için açılmış
Ay yıldızlı bayraksın.
Alenen ortaya çıkmak,
Milletin hukuku namına,
Yüksek seda ile bağırmak,
Milleti bu sedaya
Katılmaya davet etmek
Boynumuzun borcudur.
Susma, vakit çok geç,
Haydi tarafını seç.
Zaman, söz zamanı,
Söylemeli son sözü.
Türkün ayak sesleri,
Duyuluyor sözleri,
“Önce Vatan” diyerek
Boşver öbür işleri.
Attığın adımların,
Çıkardığın gür sesin,
Harcadığın nefesin,
Verdiğin şehidin,
Müjdesidir zaferin.
Canavarın işleri,
Sökmez bize dişleri.
Vur beline, diline,
Kes hesabı eline,
Ver eline fişleri,
Süpür gitsin pisleri.
Başına duman olmuş,
Dağıt kahpe sisleri.
Ey korkak maskeli !
Kork, dikildi Türkeli !
Başkoymuşlar uğruna,
Onlar aziz vatanın,
Korkusuz ruhlarına
Az geliyor zilletin.
Geliyorsan üstüme,
Basacaksan dirime,
Öyle dayı yürüme!
Düşme benim elime!
Kastetme milletime!
Vatanımı isteme!
Yüreğime, ruhuma
Korku girmez koynuma.
Dar geliyor, sığmıyor
Vatan sevgim bağrıma.
Anadolu, Trakya,
Hepsi toprak vatandır.
Çevremiz, mavi deniz,
Hepsi mavi vatandır.
Toprak-mavi vatana,
Canımız olsun feda.
Vatanını satana,
Bizden olsun her bela.
Şahlan artık Türkiyem,
Şanlı dostlar geliyor.
Tarihlere şan veren,
Zalimlere dur diyen
Kahramanlar geliyor.
Duydum şehitlerden bir seda,
Söyledim Türk’ün kelamını.
Bizimkisi,
Şehitlerin kanına karşı,
Minnet borcu edası.
Velhasılıkelam,
Selam sizlere !
Vatanını, milletini sevene,
Sarmalayıp, koruyup
El üstünde tutana,
Son sözü söyleyip
“Önce Vatan” diyene,
Susmayıp direnene,
El verene, bel verene,
Selam olsun, vesselam.
SELAM
Kör olan “göz” olsun
Göğüsdeki “kalp” değil.
Sağır olan “kulak” olsun
İçindeki “vicdan” değil.
Topal olan “ayak” olsun,
Yürüten “akıl” değil.
Kalbiyle görene,
Vicdanıyla duyana,
Aklıyla yürüyene,
Güzellere selam olsun.
****************
Yok edilen “batıl” olsun,
Hak'kın “ilimi” değil.
Zulmedilen “kafir” olsun,
Hep çalışan “kaşif” değil.
Hor görülen “cahil” olsun,
“Hep okuyan O” değil.
İlim üzre çalışana,
Keşfedene, bulana,
Bizim için okuyana,
Alimlere selam olsun.
*******************
Tuzaklanan “düşman” olsun,
“Koştuğumuz “yol” değil.
Yok edilen "kötü" olsun,
Yaptığımız "iyi" değil.
Mücadelen “yolsuzluk” olsun,
Tertemiz “bizler” değil.
Doğru yolda koşana,
İyilikler yapana,
Tertemiz çalışana,
İyilere selam olsun.
******************
Teslimiyet “menfaate” değil,
Seni “Yaratana” olsun.
Karıştığın “pislik” değil,
Emredilen “iyilik” olsun.
Koştuğun “kirli para” değil,
“Hakettiğin” senin olsun.
Dönmek için Yaratan'a
İyiliğe karışana,
Hakkı için çalışana,
İnanana selam olsun.
*******************
Hapsedilen “aydın” değil,
“Kumpası kuran” olsun.
Şükredilen “çalan” değil,
“Nimet veren Hak” olsun.
Sevilen “alan” değil,
Paylaşan, “veren” olsun.
Kumpasa direnene,
Hak'kına şükredene,
Paylaşana, verene,
Selam olsun hepsine.
*****************
Kızdığın “ben” değil,
“Her isteneni veren” olsun,
Öfkelendiğin “ben” değil,
“Devletime sızan” olsun.
Tutacağın “ben” değil,
“Paralele sapan” olsun.
Aydınına, askerine,
Vatanını çok sevene,
Bedelini ödeyene,
Selam olsun hepsine.
******************
Takip ettiğin “ben” değil,
Korunan “hırsız” olsun.
Peşinden gittiğin “çalan” değil,
Tertemiz “dostlar” olsun.
Koruduğun “kendin” değil,
Senin “Milletin” olsun.
Hırsızı kovalayana,
Dostlarına koşana,
Millet için coşana,
Selam olsun onlara.
*****************
Durdurulan “ben” değil,
Özgürlüğe koşandır.
Kastedilen “sen” değil,
Mavi-toprak vatandır.
Özgürlüğe koşana,
Vatan için coşana,
Denizine, toprağına
Selam olsun sahip çıkana.
********************
Kıran döken “Gençlik” değil,
Terörist, provakatördür.
Devirecek “Çarşı” değil,
“Emperyalist” olandır.
Hedefleri boş değil,
Özgürüm diyenlerdir.
Geziye giden Gençliğe,
Karşı çıkan Çarşı'ya,
Özgürüm diyen herkese,
Selam olsun aşk ile.
*************
Aşkım, Mustafa Kemal'im,
Sevdam, şanlı Türkiyem,
Canım, Türk Milletim, Kardeşim, Yurttaşım,
Helal olsun herşeyim,
Sizlerin hastasıyım.
Selam Olsun:
“Mustafa Kemalim” “Türkiyem” , “Milletim” “Kardeşim” “Vatanım” “Bayrağım” “Askerim” “Yurttaşım” Diyene ve
Selam durana “onlara”.
ÇIRA GİBİ
Ey özgürlük ateşim,
Sevdalıyım sana ben.
Bahriyeli ve Çarşı gibi,
Siyah beyaz kaşkol ol.
Siyah giy, düşmana matem,
Beyaz giy, milletime armağan.
Bırak alev rengi yanmayı,
Çarşı gibi siyah beyaz,
Kirlenmemiş bir renk ol.
Sen yanar, ben yanar,
Kim yanmaz istiklale,
Siyah ve beyaz ile.
En acımasız zamanda,
Suskunluğa, haksızlığa,
Kumpasa, tutsaklığa,
Yalanlara, yanlışa,
Zulme, zalime,
Karşıyım Çarşı gibi.
Çakan bir kıvılcım,
Tutuşan bir çıra gibi.
Bu vatan ve millet,
Aydınlık için,
Sizler gibi,
İsyanlardayım.
ŞU ÇILGIN TÜRKLERİN
Gözleri vardı, yokoluşu görecek,
Akılları vardı, geleceği düşünecek,
Kulakları vardı, çığlıkları duyacak,
Kalemleri vardı, yazgısını yazacak,
Ağızları vardı, sözlerini söyleyecek,
Ruhları vardı, olanları hissedecek,
Elleri vardı, silah-kalem tutacak,
Vicdanları vardı, içlerinde kanayacak.
Şu Çılgın Türklerin GAKKAREV’i vardı,
Yürekleri vardı, ortaya koyacak,
Namusları vardı, lekesiz koruyacak,
Cesaretleri vardı, ileriye atılacak.
Sizlere soruyorum, sizlerde yok mu?
Onlara soruyorum, onlarda yok mu?
Koruyacak vatanları,
Sallayacak bayrakları.
Tak tak, çalıyorum kapıları,
Neredeler, soruyorum onları ,
Evde kimse yok mu?
Hu komşu,
Orada kimse yok mu?
Ey mazlum milletim,
Kalk artık ayağa!
Sevgini yüreğine bandır,
Bedenini ayağa kaldır,
Düşmanlarını yıldır,
Seni yok edene saldır,
Kılıcını zalime daldır.
Diriliş çılgınlıktan,
Kurtuluş çılgınlıktan.
Ardahan’da Çıldır,
Haydi sen de
Biraz olsun çıldır.